Ecrimisil Ödemeleri Gider Yazılabilir mi?

İletişim

Ecrimisil Ödemeleri Gider Yazılabilir mi?

Gelir veya Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde tartışmalı konulardan birisi de “Ecrimisil” ödemelerinin gider kabul edilip edilmeyeceği hususudur.

 

Hazine arazilerini izinsiz kullananların ödemek zorunda kaldığı Ecrimisil; Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelikte Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın İdarece talep edilen tazminat' olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmeliğe göre kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, Hazine taşınmazının zilyetliğini, yetkili İdarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler ise Fuzuli Şagil (İşgalci) olarak tanımlanmıştır.

 

Yukarıda yer alan tanıma karşın ecrimisilin bir kira ödemesi olduğunu savunanlar da vardır.

 

Kira, taşınır veya taşınmaz bir malı başkasının kullanımına bırakma karşılığında alınan bir bedel iken, tazminat, hukuka aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel, zarar ödencesidir.

 

Kira ile tazminatın unsurları birbirinden farklıdır. Şöyle ki; Kirada sözlü veya yazılı bir akit vardır ki bununla taraflarlar kiralamaya ilişkin iradelerini ortaya koyarlar. Kira sözleşmesi geleceğe dair iken ecrimisilde taraflardan birinin rızası dışında (geçmişte) bir kullanım olmuştur ve şimdi bu kullanımın tazmin edilmesi söz konusudur.

 

336 Sıra No'lu Milli Emlak Genel Tebliği ve hukuk çerçevesinde ecrimisilin mahiyetine bakıldığında ecrimisilin kira sözleşmelerinde olduğu gibi karşılıklı bir anlaşmaya ve sözleşmeye dayanmayan, geleceğe yönelik kullanımlara yönelik olarak tahsil edilen bir gelir olmayıp geçmişe yönelik olan, ortaya çıkan ihtilaflarda adli yargı yerine idari yargıya başvurulan ve vadesinde ödenmeyen alacaklar için 2004 sayılı İcra İflas Kanunu hükümleri yerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usülü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip yapılan bir süreci kapsamaktadır.

 

Yukarıdaki tanımlara bakıldığında ecrimisilin kusurlu bir fiil nedeniyle ödenen tazminat olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

 

GVK 40/3 maddesine göre İşle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilâma veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar ticari kazancın tespitinde gider olarak kabul edilirken, aynı kanunun 41/6 maddesiyle her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatların (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.) indirimi ise kabul edilmemiştir.

 

Hal böyle iken Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen özelgelerde ecrimisilin tazminattan çok bir "kira" niteliğinde olduğu, dolayısıyla mükelleflerin gelir ve kurumlar vergisi açısından bu giderleri indirim konusu yapmalarında herhangi bir engel bulunmadığı ifade edilmektedir.

 

GİB tarafından verilen 07.09.2011 tarihli özelgede “Şirketinizin genel merkez bahçesinde bulunan arsanın tarafınızca kullanılması yoluyla sağlanmış olan menfaatin parasal karşılığı olarak tahakkuk ettirilen ve anılan Yönetmelikte her ne kadar tazminat olarak tanımlanmışsa da kira ödemesi niteliği taşıyan ecrimisil ödemelerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.” denilmektedir.

 

21.05.2013 tarili özelgede ise “Hazineye ait gayrimenkulün Şirketinizce fuzuli işgali yoluyla sağlanmış olan menfaatin parasal karşılığı olarak adınıza tahakkuk ettirilen ecrimisil bedellerinin ödendikleri dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır." şeklinde açıklanmıştır.

 

Görüldüğü üzere İdare, ecrimisili tazminat olarak değil, kullanım karşılığı ödenen bir kira gideri olarak görmektedir. Dolayısıyla ecrimisil kira gideri olarak değerlendirildiğinde, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu açısından gider yazılmasına engel bir durum ortaya çıkmamaktadır.

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/4-p maddesinde ise Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca yapılan arsa ve arazi teslimlerinin KDV'den müstesna olduğu ifade edilmiştir.

 

Dolayısıyla ecrimisil hazinece yapılan bir kiralama olarak değerlendirildiğinde KDV’den istisna olacaktır. Kapsam ve mahiyet açısından ecrimisilin tazminat ödemesi olduğu düşünüldüğünde ise bu defa KDV’ye tabi olmayacaktır. Zira tazminatlarda bir mal teslimi veya hizmet ifası söz konusu değildir.

 

 

06/12/2015

Mesut SOLKOL

Yeminli Mali Müşavir